26 Eylül 2011 Pazartesi

ULUMELAN ADI ANADOLU'DA BİR EFSANEDİR

Ulumelan Köyü tarihten günümüze gelene kadar, bir çok uygarlığa ev sahipliği yapmış, toprakları üzerinde asırlar boyu bir çok medeniyetleri barındırmış çok köklü geçmişe sahip bir köydür. Ulumelan  köyü yerleşim yeri ve konumu itibariyle, çağlar boyu önemini ve varlığını bugüne kadar sürdürmek için, toprakları üzerinde birden çok afetler atlatmıştır. Osmanlı döneminde kalabalık bir nüfusa sahip olan Ulumelan bir ticaret merkezi olarak önemini artırmış, Çankırı sancağına bağlı olarak ilçe seviyesinde kadılık'la yönetilen bir merkez haline gelmiştir. Ulumelan köyü efsanesi, 1071 yılında Malazgirt Meydan Savaşı ile  Türk akıncılarının Anadolu'ya yayılmasıyla başlar, bu Türk akınları sırasında bu yörelere Türkmenler yerleştirilerek bu yöreler Türk yurdu olması bu tarihten itibaren olmuştur.

ULUMELAN YİĞİDİYLE ANILIR

Ulumelan'lı olmak gerçekten bir ayrıcalıktır. Ulumelan'lı olarak tarihten gelen, atalarımızın bizlere bıraktığı değerlerimize yani geçmişimize sahip çıkmalıyız. Geçmişine sahip çıkmayan, geleceğinden emin olamaz,  bu ata sözünü kendimize rehber edinmeliyiz. Atalarımızın bize emanet ettiği Ulumelan Köyü ve değerlerini bizde,  yeni yetişen genç nesle emanet edeceğimizi düşünerek, yeni yetişen nesli yani çocuklarımızı bu emanete sahip çıkacak şekilde yetiştirmeye özen göstermeliyiz. Ulumelan'lı olmanın önemini ve köyümüzün değerlerini genç nesle öğretmeliyiz. Ulumelan'lı olmanın önemini ve değerini bilen ne kadar genç nesil yetiştirirsek, bu yetişen genç nesiller,köyüne ve köyünün değerlerine sahip çıkar. Ulumelan'ın namına geçmişten günümüze gelen şanına gölge düşürmeden, yürekli yiğit insanların diyarı olan köyümüze sahip çıkmalıyız. Yiğit, yürekli insanlarıyla ünlü köyümüzü asırlar boyu bu şanına yakışır şekilde, atalarımızın bize bıraktığı şekilde bizlerde gençlere bırakabilirsek ne mutlu bezlere, yiğitlik lafla olmaz yürek ister, atalarımızın yiğitliğine gölge düşürmeden Ulumelan şanına yakışır şekilde davranmaya, köyümüze ve köyümüzün değerlerine sahip çıkmak en büyük amacımız olmalıdır. 

24 Eylül 2011 Cumartesi

ULUMELAN'LI OLMANIN ÖNEMİNİ BİLİYORMUYUZ?

Ulumelan'lı olmanın önemini biliyor muyuz? diye kendi kendime soruyorum fakat ne yazık ki Ulumelan'lı olmanın önemini ve değerini bu zamana kadar hiç bir zaman bilemedik, bu yüzden köyümüz için gerekli  olan birlik ve beraberlik içinde köyümüz için çok önem taşıyan projeleri gerçekleştirmek için bütün köylülerimiz el ele vereceği yerde, bu yapılacak çalışmaların yapılmaması, projelerin gerçekleşmemesi için bazı köylülerimiz bu işlere destek olacağı yerde köstek olmuşlardır.. Köyümüz adına birlik ve beraberlik içinde, köyümüz için yapılması gereken işlerde her zaman el ele vererek zorlukların üstesinden gelebiliriz. Fakat ne yazık ki Ulumelan'lı olmanın bilincinde olmayan bazı köylülerimiz köyümüz için yapılan faaliyetlerde her zaman yapılan işlere destek olacağı yerde, bu işlerin yapılmaması, gerçekleştirilmemesi için ellerinden gelen güçlükleri çıkarmaktadırlar. Ulumelan'lı olmak özveri ister ne yazık ki bazı köylülerimiz bu özveriden, ve köyü için yapılan işlerden bir türlü hoşnut olmamışlardır. Yıllar yılı köyümüz için yapılan çok güzel işlerde Ulumelan'lı olma bilincinde olmayan bu köylülerimiz, köyü için yapılan faaliyetleri yapan kişileri çekemediğinden, ya da köyü için yapılan işleri yapan arkadaşlara destek olacağı yerde kara çalmaktan dahi çekinmemişlerdir. Ulumelan'lı olmak  insan olmaktır. Ulumelan'lı olmak köyüne köyünün insanlarına değer vermektir. Ulumelan'lı olmak köyü için, kim faydalı işler yaparsa, bu yapılan işlere el birliği gönül birliği içinde destek olmaktır. Ulumelan'lı olmak bilincinde olmak, köyüne ve köyünün insanına değer vermek demektir. Ulumelan'lı olmak, köyünün değerlerine sahip çıkmak, köyü için yapılan ve yapılacak her türlü faaliyete destek olmak demektir. Ulumelan'lı olmak köyünün insanının arkasından konuşmamak, yani dedikodusunu yapmamak ve köyünün insanını başka insanların yanında kötülememek demektir. Ulumelan'lı olmak demek, köyü için Ankara - İstanbul'da faaliyetlerini sürdüren Ulumelan'lı köyü derneklerine maddi ve manevi destek olmak demektir. Ulumelan'lı olmak, köyümüzün birlik ve beraberliği için çok önemli bir yeri olan derneklerimize üye aidatlarımızı zamanında ulaştırmak ve dernek yönetiminin aramasına veya kapımıza gelmesine fırsat vermeden bu görevimizi yerine getirmek demektir.  Ulumelan'lı olmak, köyü için hangi köylümüz olursa olsun yararlı bir iş yapacaksa, elimizden gelen maddi ve manevi desteği yapmak demektir. Ulumelan'lı olmak demek köyü için bu zamana kadar yapılmamış ve yapılması gereken işlere ve projelere destek olmak demektir. Ulumelan'lı olmak demek yeni yetişen genç nesle Ulumelan'lı olma bilincini aşılamak demektir.

21 Eylül 2011 Çarşamba

ULUMELANLI VEYA MELANLI OLMANIN ÖNEMİNİ BİLİYOR MUYUZ?

Ulumelan veya Melanlı olmanın önemi nedir diye kendi kendime soruyorum. Köyümüz insanları arasında bazılarının dilinde bu iki kelime dolaşıyor. Köyümüzden bazı arkadaşlar bu siteden ve diğer sitelerden köyümüz için bir çok yazılar yazmış, bu yazılanlar köyümüzün gerçekleri bu yazıları yazan arkadaşların ellerine sağlık çok güzel konulara değinmiş, yazılanların hepsi köyümüz gerçeklerini yansıtıyor. Bu yazılan yazıları okudukça köyümüz insanını gözümde canlandırdım. Ulumelanlı olmak gerçekten bir ayrıcalıktır. Fakat bu ayrıcalığın farkında olmayan ve ayrıcalığın değerini bilip ona göre davranmayan köyümüzde bir çok eşimiz ve dostumuz var, Ulumelanlı olmak demek önce insan olmak demektir. Melanlı olmak demek insanlara değer vermek demektir. Ulumelanlı olmak demek, insanların haklarına saygılı olmak demektir. Melanlı olmak, kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkalarına yapmamak demektir. Ulumelanlı olmak, insanların arkasından konuşmamak, insanların dedikodusunu yapmamak demektir. Ulumelanlı olmak demek insanları sevip saymak demektir. Daha çok şey sayabiliriz Ulumelanlı veya Melanlı olmak hakkında soruyorum köylülerimize acaba kaçımız Ulumelanlı veya Melanlıyız, hangi köylümüz Melanlı veya Ulumelanlı olmayı hak ediyor buna siz karar verin

18 Eylül 2011 Pazar

ULUMELAN KÖYÜ DERNEKLERİNİN ÖNEMİ BİLİNİYOR MU?

Köyümüz adına Ankara-İstanbul'da faaliyetlerine sürdüren derneklerimize yetirince katkıda bulunabiliyormuyuz? Köyümüz yararına, köylülerimize ve köyümüze hizmet için kurulmuş bu derneklerimize, köylülerimizden kaçımız üye aidatlarımızı bankaya veya dernek yönetimine ulaştırmak için çaba harcıyoruz. Dernek yönetiminin aramasına fırsat vermeden kimler üye aidatlarını bankaya veya dernek yönetimine ulaştırıyor veya dernek yönetiminin aramasına veya kapısına gelmesini bekliyor. Ulumelanlı olarak,dernek üye aidatlarının toplanması konusunda, dernek yönetimine yardımcı olma konusunda bu zamana kadar, duyarlı olamadık, her zaman dernek yönetiminin aramasını veya kapımıza gelmesini bekledik.Bu olumsuz durumdan kurturmak için, köylülerimizin dernek yönetimine aidatların ulaştırılması konusunda elimizden gelen gayreti göstermeleri gerekmektedir.Köyümüz ve bizlere hizmet için kurduğumuz, dernek yönetimine aidatların toplanması konusunda yardımcı olma alışkanlığı ve bilincinde olmalıyız. Toplanan paraların bizlere köyümüze hizmet için toplandığını unutmadan, dernek yönetimine üye aidatlarının ulaştırılması konusunda üzerimize düşen görevi yerine getirmeliyiz. Hiçbir zaman bananeci, nencil yaklaşımlar içinde olmamalıyız. Ahmet'in, Mehmet'in üye aidatlarını ödemesini beklemeden önce kendimiz birey olarak, aidat ödeme görevimizi yerine getirmeliyiz. Ulumelanlı olarak, köyümüzü seviyor, köyümüze gerçekten değer veriyorsak ve lafta değil özde, gerçekten köyümüz de birlik ve beraberlik içinde olmasını istiyorsak, Ankara-İstanbul'da faaliyetlerini sürdüren derneklerimize gereken önemi ve desteği sağlamak için elimizden gelen her türlü maddi ve manevi gayreti göstereceğiz.  Ulumelanlı olarak, hiçbir zaman şunu unutmayalım, derneklerimiz varsa bizler için, köyümüze hizmet için vardır. Ankara-İstanbul'daki derneklerimizin köyümüz adına daha güzel işler yapabilmesi için, bizim vereceğimiz üye aidatlarına ihtiyacı vardır. Derneklerimizin varlığını sürdürebilmesi Ulumelanlı olarak, hepimizin elimizden gelen her türlü maddi ve manevi katkıyı sağladığımız  sürece olacaktır. Derneklere verilen aidatlar, her türlü maddi ve manevi katkılar köyümüze ve köylülerimize hizmet için kullanılacağını unutmadan, dernek yönetimlerine yardımcı olmak,Ulumelanlı olarak hepimizin görevidir.

14 Eylül 2011 Çarşamba

ULUMELAN KÖYÜ SOSYAL YARDIMLAŞMA DERNEKLERİNİN ÖNEMİ

   Ulumelan Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneklerine ne kadar katkı sağlıyoruz. Köyümüz adına Ankara-İstanbul'da faaliyetlerine sürdüren derneklerimize yetirince katkıda bulunuyormuyuz? Köyümüz  yararına, köylülerimize ve köyümüze hizmet için kurulmuş derneklerimize, dernek yönetiminin kapımıza gelmesine fırsat vermeden, köylülerimizden ne kadar kişi üye aidatlarını bankaya veya dernek yönetimine ulaştırmak için çaba harcıyor. Dernek yönetiminin aramasına fırsat vermeden kimler üye aidatlarını yatırıyor veya dernek yönetiminin uyarmasına veya kapısına gelmesini bekliyor. Ulumelanlı olarak, dernek yönetimine yardımcı olup, dernek yönetiminin kapımıza gelmesine veya aramasına fırsat vermeden hiçbir zaman dernek üye aidatlarımızı bankaya veya dernek yönetimine ulaştırmayı öğrenemedik. Ulumelanlı olarak bu durum köyümüzün adına yakışır bir durum değildir. Yıllardır Ankara'da faaliyetlerini yürüten derneğimiz yönetimine gelen arkadaşlara yardımcı olmak şöyle dursun elimizden gelen her türlü zorluğu çıkardık. Köyümüz adına Ankara-İstanbul'da faaliyetlerini sürdüren derneklerimize her zaman elimizden gelen her türlü desteği yapmak, Ulumelanlı olarak köyümüz adına yakışır şekilde davranarak, dernek yönetimine elimizden gelen katkıyı yapmak, köyünü seven, köyüne değer veren hepimizin görevi olmalıdır. Ankara-İstanbul'da faaliyetlerini sürdüren derneklerimiz köyümüze, köylülerimize hizmet için kurulduğuna göre, derneklerimize üye aidatlarımızı zamanında yatırmamak veya dernek yönetiminin aidatlarını ödemek için kapısına gelmesini beklemek, köyünü seven köyüne değer veren, birlik ve beraberlikten bahseden hiçbir köylümüze yakışır bir durum değildir. Ulumelanlı olarak, hiçbir zaman şunu unutmayalım, derneklerimiz varsa bizler için, köyümüze hizmet için vardır. Ankara-İstanbul'daki derneklerimizin köyümüz adına daha güzel işler yapabilmesi için bizim vereceğimiz üye aidatlarına ihtiyacı vardır. Derneklerimizin varlığını sürdürebilmesi için, Ulumelanlı olarak hepimiz elimizden gelen her türlü maddi ve manevi katkımızı, derneklerimize göstermeliyiz. Derneklere verilen maddi ve manevi katkılar köyümüze ve köylülerimize hizmet için döneceğini unutmadan, dernek yönetimine yardımcı olmak, üye aidatlarını zaman geçirmeden dernek yönetimine ulaştırmak Ulumelanlı olarak hepimizin görevidir.

ULUMELAN KÖYÜ DERNEĞİ GENEL KURUL TUTANAĞI

GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAĞI

Belenli Köyü Sosyal yardımlaşma Derneğinin 22.05.2011 tarihinde AKADEMİSYENLER Birliği Degol Caddesi No: 49/4 Beşevler ANKARA Adresinde yapılan  9.Olağan Genel Kuruluna başlarken, yoklamanın ardından Hazirun cetvelinin kontrolünde çoğunluğun sağlandığı tespit edilmiş olup, Üyelerimizden Rıfat Duman, Ömer Bodur, Kazım Öztürk, Mustafa Yılmaz, Uğur Duman, Talat Öztürk, Mehmet Derebahce ve Sabri Sünbül’ün önerileriyle Divan Başkanlığına Şeref Öztürk Yardımcılığına M.Ali Meydan, Divan Yazmanlığına da Necati Duman’ı teklif ettiler, Genel Kurula katılan üyeler tarafından teklif, oylama sonucunda oy birliği kabul edilerek Divan Yönetimi bu isimlerden teşekkül etmiştir. Divan Başkanı Şeref Öztürk Genel Kurula katılan üyelerimizi 1 dakikalık saygı duruşuna davet etmiştir. Saygı duruşunun ardından bütün üyelere teşekkür etti.
 Divan Başkanı Kendilerine gösterilen teveccüh ve güvenden dolayı teşekkür ettikten sonra Genel Kurul Gündemini okuyarak üyelerimize gündem hakkında bilgi aktardı. Gündemin tamamı oylama neticesinde oy birliği ile kabul edildi. Divan Başkanı konuşmasında saygıdeğer üyelerimiz, Değerli misafirler, Sevgili hemşerilerim, Belenli Köyü Sosyal Yardımlaşma Derneğimizin 9.Olağan Genel Kuruluna hoş geldiniz, der hepinize saygı ve sevgilerimi sunarım. Burada Olağan Genel Kurul yapmamız için bize bu imkânları sağlayan Akademisyenler Birliği Derneği Yönetim Kuruluna ve ayrıca Başkan Şükrü Koç Olmak üzere hepsine ayrı ayrı teşekkür ederiz.
 Divan Başkanı 9.Olağan Genel Kurulunun Gündemi hakkında Genel Kurula hitaben, Belenli Köyü Sosyal Yardımlaşma Derneği 27.10.1993 tarihinden bu yana çalışmalarıyla Birlik ve beraberlik içerisinde buralara taşımayı bir görev bilerek bu zamana kadar görev yapmış bütün yönetim kurullarına ve derneğe hizmeti geçenlere çok teşekkür ederiz dedi. Belenli köylüleri olarak bizler köy Halkımızla cenazede, düğünlerde veya bu gibi toplantılarda bir araya gelebiliyoruz. Cenaze hizmetlerinde yemek konusunda köyümüzün en çok ihtiyacı olan yemekhane sorununu üyelerimizin bir kısmının katkılarıyla fırın, tabak çatal ve diğer mutfak ihtiyaçları vs. büyük ölçüde giderilmiş olup yardımda bulunanların isimlerini önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız. Ancak hizmetlerimiz bir sosyal hizmetlerdir bunların daha iyi yapılabilmesi için bizimde siz üyelerden isteklerimiz vardır derneğe üye aidatlarınızı ve kalan borçlarınızı ödemeniz. Derneğimiz de para olmadan bu hizmetlerin yapılamayacağını sizde biliyorsunuz. Sizlere üzülerek bildirmem gerekiyor ki Derneğimizin bu genel kurulda alacağı karar gereği oylama neticesine göre bundan sonra eski borçlarını yatırmayan üyelerimizin üyelikleri feshi olacaktır. Bunu söz ve yazı ile üyelerimize bildirilecektir. En çok zorlandığımız üye aidatlarının zamanında alamadığımız içindir. Üye aidatlarını vermeyen üyelerimiz bu kararlardan sonra derneğimizin yapacağı hiçbir hizmetten yararlanamayacaktır. Üyelerimizden şu ana kadar kendi imkânlarımızla topladığımız aidat ve bağışların ancak cenaze hizmetlerine yettiği malumlarınızdır. Bu köy hepimizin köyü ben melanlıyım herkes köyünü çok seviyordur bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın Ankara, İstanbul ve köyde yaşayanlar melanlılar olarak hepimiz aşağı yukarı akrabayız köyümüz için ne yapılsa azdır. Kişinin kendi düşüncesi ayrı Dernek yönetim kurulunun aldığı karar ayrı bunu mutlaka birbirinden ayırmak lazım kişinin düşüncesi derneği bağlamaz bunun bilinmesi lazım oturur konuşuruz bu ayrı,eğer ortada bir sorun varsa bunu hemen derneği karalamak yerine bizzat konunun muhatabı ile görüşülüp konuşulursa daha iyi ve sağlıklı bir çözüm bulunulacağını düşünüyorum diyerek Divan Başkanı Şeref Öztürk bu konuşmanın ardından Genel Kurulu başlatmıştır. 
 Faaliyet raporu hakkında konuşma yapmak için Divan Başkanından söz isteyen Üyelerimizden Aytekin Öztürk Köyümüzde futbol, Voleybol ve tenis spor tesislerinin olmadığını bunun için Yönetim Kurulunun bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu. Bu eleştirileri cevaplamak için Divan Başkanı Başkan Yardımcısı Rıza Yılmaz’ı Kürsüye davet etti. Bu konuda bir çalışmamız olmadığını gençlerimizi yaz tatillerinde spora yönetilmesi bakımından iyi olacağını bunun burada konuşulması gerektiğini söyledi. Yeni Yönetim Kurulunun bunu göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi. Üyelerimizden Ahmet Derebahçe dudas pınarı mevkisinin uygun olduğunu bunun için maddi yardım yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Dernek Üyelerimizden Mahir Yazıcı Köyümüzün camisinin boyanıp yenileme yapıldığını emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra Ağaç doğrama camlarının pimapen yapıldığının fakat ücretinin dernek kasasından harcandığının bunun yanlış olduğunu genel kurula katılan üyelerimize uzun uzun anlatarak bu caminin Ankara, İstanbul ve bütün köylülerimizin katkılarıyla yenileme ve pimapen ücretinin karşılanabileceğini söyledi.
Eleştirileri cevaplamak için söz isteyen Dernek Başkanı Hakkı Deveci Caminin senelerdir bakıma muhtaç olduğunu bildiğim kadarıyla rahmetlik İbrahim Deveci ’den sonra köy camimize bir bakım yapılmadığını Bayram ve diğer günlerde pencerelerden soğuk geldiğini bunu diğer cami cemaatinizde dile getirmesi nedeniyle böyle bir projeyi gerçekleştirdiğini söyledi fakat bu iş için başka imkânlar varken derneğin kasasından harcama yapılmasının yanlış olduğunu söyledi. Camimizin Ayakkabılığının yenilendiğini ve merdivenlerin mermer yapılması için Ankara’dan bir hayırseverin mermer vermesiyle köyümüze nakil ücreti verilerek nakledilmiştir. En kısa zamanda merdivenler mermer yapılacaktır. Birde caminin önü ve cenaze namazının kılındığı yerin geçmeli taş diye tabir ettiğin taşla döşenmesi ile ilgili proje çalışmalarımız devam etmektedir.
Mevlüt Yılmaz köy konusundaki konuşmasında Köyümüzün Sosyal ve Ekonomik açıdan olsun Eğitim konusunda olsun istenen düzeyde olmadığı diğer bazı köylerle kıyasladığımızda çok geri kaldığını bununda üzüntü verici olduğunu söyledi. Kalkınmanın başlangıcının büyük ölçüde eğitim düzeyinin yükseltilmesi olduğunu son zamanlarda çoğunlukla velilerimizin ekonomik imkânlarının iyileştiğini ve çocuklarını dershanelere göndererek Üniversiteye girişlerinin biraz olsun kolaylaştırdığını yüksek tahsil ve Eğitim seviyemizin yükselmeye başladığını bununda hepimizi çok sevindirdiğini söyleyerek bütün üyelere teşekkür etti. Faaliyet raporu hakkında konuşmaların bitmesinden sonra genel kurulun oylarına sunularak kabul edilerek ibra edilmiştir.
Kanalizasyon Çalışması Rıza Yılmaz Köyümüzün kanalizasyon hakkında genel kurula bilgi sundu. Belenli köyü Sosyal yardımlaşma Derneği olarak köyümüzün önemli işlerinden bir tanesi ‘de kanalizasyon ‘dur. Senelerdir bir türlü yapamadığımız köyümüz için önemli bu hizmetin bu konuda bütün köylülerimiz ve köy muhtarının da ihmali olduğunu eminim sizlerde kabul edersiniz fakat geriye bakmanın bir faydası olmayacağı kanaatindeyim vs. Çankırı İl Özel İdare, Bayramören Kaymakamlığı ve Köylere Hizmet götürme Birliği tarafından yapılan ihale neticesinde yaptırılmasına karar verilen kanalizasyon çalışmaları ve köylülerimizden tahminen 10 milyon/çatı başına 150 TL. Gibi bir rakam katlı payı istenilmiş köyümüzün çoğundan bu para tahsil edilerek yatırılmış olup, kalan diğer kişilerden toplanmaya devam ediliyor diyerek konuşmasına son verdi.
 Mali Rapor hakkında üyelerimizden Talat Öztürk, Süleyman Abacı ve Bayram Erdoğan’ın Mali Rapor hakkındaki eleştirilerini cevaplamak üzere Divan Başkanı Mevlüt Yılmaz’a söz verdi. Mevlüt Yılmaz Genel Kurula Hitaben konuşmasında Derneğimizin 27 Ekim 1993 Kuruluş tarihinden, Genel Kurulun yapıldığı bugün 22.05.2011 tarihine kadar Yönetime seçilen Yönetim Kurulu arkadaşlarımızın değerli hizmetlerde bulunduğunu, önemli sosyal yardımlaşma hizmetlerden bir tanesininde cenaze hizmeti olduğunu, Ankara’da Cenazesi olan üyelerimize bu güne kadar bir otobüs tutulduğunu (50 Kişilik) ve ücretinin dernek tarafından karşılandığını söyledi. Bu uygulamanın bundan sonrada devam için oylama yapılmasını istedi. Yapılan oylama neticesinde Genel kurula katılan üyelerimizin tamamı tarafından kabul edildi. Cenaze harcamaları konusunda ayırım yapılmadığını ve Derneğimize yalnızca üye olma şartı arandığını üye olmayanların cenaze hizmetlerine katkıda bulunamadığımızı üzülerek belirtmek isterim dedi. Derneğimize yeni üye olacak üyelerimizin giriş aidatı ödeyerek derneğimize üye olabilecekleri belirtmiştir. Derneğimizin üye aidat ve bağışlar dışında bir geliri olmadığını Derneğimize gelir getirecek projelerin üretilmesi gerektiğini anlattı. Divan Başkanı tarafından Mali rapor üzerinde soru sormak ve görüş bildirmek isteyen üye olup, olmadığı soruldu, rapor üzerinde başka bir görüş bildirmek üzere söz isteyen üye olmadığından divan Başkanı tarafından Genel Kurulun oylarına sunularak oy çokluğu ile kabul edilerek ibra edilmiştir.
Divan Başkanı Şeref Öztürk köyümüzde şenlik yapılması gerektiğini söyledi.Bu konuda bir değerlendirme yaptı. Üyelerimiz genel eğilimi ve istekleri olarak Yönetim Kurulu ve Üyeleri tarafından Köy ihtiyar heyetinin de görüşü alınarak Yönetim Kurulu kararı doğrultusunda ve mali imkânların da elverdiği takdirde, Belenli Köyü Sosyal yardımlaşma Derneği olarak 2009 yılı Temmuz veya Ağustos ayları içerisinde, köyümüzde bir şenlik yapılmasını, çeşitli eğlence ve aktivitelerle Pilav ve Keşkek şenliği organizasyonu ile ilgili olarak başta Ankara, İstanbul, Diğer illerde ikamet eden köylülerimiz, Komşu köyler, Yakınımızda bulunan ilçelerimizin bürokrasisinin davet edilmesi.
Bu Organizasyon nedeniyle birbirlerini tanımayan veya uzaktan tanıyan hemşerilerimiz, özellikle yeni yetişen gençlerimizin bir araya gelerek birbirlerini tanımasına ve kaynaşmasına, iletişim kurmalarına vesile olacağı düşüncesiyle böyle bir Pilav ve Keşkek şenliği ve eğlencenin dernek tarafından organize edilmesi gerektiği bütün üyelerimizin istekleri olduğunu belirtmişlerdir. Bu isteği yeni seçilecek olan Yönetim Kurulunun mutlaka değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
 Yapılan bu hizmetlerin anlatılmasından sonra Divan Başkanı tarafından Raporlar üzerinde soru sormak ve görüş bildirmek isteyen üye olup, olmadığı soruldu, raporlar üzerinde başka bir görüş bildirmek üzere söz isteyen üye olmadığından divan Başkanı tarafından Faaliyet Raporu, Mali Rapor ve Denetim Raporlarının kabulü veya reddi yönünde Genel Kurul Üyelerinin oyuna sunuldu raporlar ve Yönetim Kurulunun oylama neticesinde üyelerin oy çokluğu ile kabul edilerek, ibra edilmiştir. 
M.Ali Meydan Ramazanda verilen iftar yemeği ile ilgili Genel Kurulda bir konuşa yaptı konuşmasında 2011 Yılı Köyümüzde Ramazan ayının daha bir başka güzel geçeceğini şimdiden hissediyorum. Köyümüzde iftar yemeği vermek isteyen hayırsever insanlarımızın benim şu anda elimdeki sıra listeden anlıyorum. Geçen ramazan ayında yemekte ufak defek aksaklıklarımız oldu bu sene hayırsever vatandaşlarımızın katkılarıyla kap kaşık vs. eksiklerimiz büyük ölçüde giderilmiştir.  Köyümüzde her akşam yine köyümüz halkından hayırsever kişiler tarafından Okul bahçesinde tüm köy halkına iftar yemeği verilecektir. Köyümüz halkına böyle bir imkânı sağlayan, her türlü konuda maddi ve manevi emeği geçen herkese şahsım ve köy halkı adına sonsuz teşekkür ve şükranlarımı arz ediyorum. Melanlılar olarak gerçek Anadolu insanı kimliğini taşıdığımız bu sene daha da bariz bir şekilde ortaya çıkacaktır. Köyümüz iftar yemeğinde ne ararsanız görürsünüz. Birlik, beraberlik, kardeşlik dayanışma hemen hemen her şey daha güzel bu sene yaşanacaktır. Köyümüz ve köyümüz insanı ile bir kez daha gurur duyuyorum.
Kadın erkek köy halkı insanının iftar yemeği sırasına dizilişlerini, ezanla birlikte 150-170 kişinin birlikte oruç açışlarını, yemek sonrası birlikte el açarak amin diyerek yemek duasına katılışlarını. Daha bundan güzel ne olabilir. Bende elimden geldiği kadar sizlerin tevessüüne layık olmaya çalışacağım. Bizlere Maddi destekte bulunarak köyümüz insanına ALLAH bol kazanç versin, niyetlerinizi kabul etsin. Diyerek konuşmasına son vermiştir.                       
 Cenaze hizmetlerindeki katkının aynen devam etmesini, Cenaze Hizmeti konusu Genel Kurula Katılan Bütün üyeler tarafından oylama neticesinde tamamının oylarıyla Derneğimize üye olmayan üyelerimize cenaze hizmetlerinde katkıda bulunmamasına karar verildi. Bu hizmetlerindeki aksamalar konusunda üyelerimizin çeşitli şikâyetlerini dile getirdiler. Bu Hizmette bir organizasyon eksikliği olduğunu bununda çeşitli örneklerle anlattılar. Yeni seçilen Yönetim Kurulunun bu dönemde üyelerimizin ikamet ettikleri semtler de göz önüne alınarak bu semtlerde bir cenaze iletişim komite sorumlusunun olmasının gerektiği ve bu sorumlu sayesinde iletişimin daha düzenli yapılacağını böylece bu eksikliğin giderilerek şikâyetlerin ortadan kalkacağını söylediler. 
 Üye aidatlarının artırılıp, artırılmayacağı konusu görüşülmeye açıldı. Üyelerimizden İbrahim Yoğurtcu, Nihat Yazıcı, İlyas Bodur, Mustafa Yılmaz, Rıfat Duman, Necati Duman, Mevlüt Yılmaz, Mustafa Yılmaz Mahir Yazıcı ve İsa Erdoğan Derneğimizin fazla bir geliri olmadığını ekonomik kriz nedeniyle aidatlarının bir sonraki Genel Kurula kadar aynı kalması ve konunun tekrar bir sonraki Genel Kurulda görüşülmesi teklifinde bulunmuşlardır. Bu teklifte üyelerin oy çokluğu ile kabul edilmiştir. 2011–2012–2013Yıllarına ait üye aidatların aynı kalması oylama neticesinde oybirliği ile kabul edilmiştir. Üyelerimizin yaptığı hizmetlerden ve çalışmalarından dolayı eski Yönetim Kuruluna teşekkür ederek, Yeni Oluşacak olan Yönetim Kuruluna da başarılar dileğinde bulunmuştur.
 Belenli Köyü Sosyal Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu Olarak Cenaze, Bayram ve diğer konularda üyelerimizle haberleşmek için üyelerimizin cep telefonuna gönderilen SMS konularında ortaya çıkan aksaklıklardan bir tanesinde Sms gönderimleriyle ilgili Türkcell sistem değişikliğidir. Daha önceden almış olduğumuz sanal hattımız iptal olmuştur. Türkcell kurumsal hattınız yok ise tüm Sms kullanıcılarıTürkcell kurumsal hat sahibi olmak durumundalar. Türkcell’in istediği Kurumsal hat alımı ile ilgili evrakların tamamlanarak üyelerimize internet SMS çekiminin hayata geçirilmesine karar verildi.
 Divan Başkanı Yeni Yönetim Kurulu, Yedekleri Denetim Kurulu ve Yedeklerinin Seçimine geçilmiştir. Genel Kurula Katılan üyelerimiz Yeni oluşacak olan yönetim kuruluna çeşitli isimleri önermişlerdir. Bu isimler arasından Yeni Yönetim Kurulu, Denetim kurulu ve Yedekleri oy Çokluğu ile seçilerek aşağıdaki gibi oluşmuştur.
      YÖNETİM KURULU             Y.KURULU YEDEK             DENETİM KURULU       D.KURULU YEDEK
  • 1-Nevzat Yazıcı                 1-Aytekin Öztürk                 1-Erdinç Yazıcı               1-Mahir Yazıcı
  • 2-Hakkı Deveci                  2-Mehmet Bodur                  2-Rifat Duman                2-Muzaffer Yılmaz
  • 3-Kemal Duman                 3-İrfan Öztürk                     3-Metin Yazıcı                3-Kazım Öztürk
  • 4-Fazlı İspir                       4-Atilla Yılmaz   
  • 5-Ercan Kara                     5-İsa Erdoğan
 

13 Eylül 2011 Salı

ULUMELAN'LI OLMANIN ÖNEMİNİ NE KADAR BİLİYORUZ?

Ulumelan'lı olmak veya yeni adıyla, Belenli'li olmak gerçekten de bir ayrıcalıktır. Yazan arkadaşlar çok güzel konulara değinmiş, yazılan yazılardaki her şey ne yazık ki köyümüzün bir gerçeğidir. Ulumelan'lı olarak yıllar boyunca bu gerçekler hiçbir zaman dile dile getirilmekten devamlı kaçınıldı bu gerçekleri dile getiren yazan arkadaşı cesaretinden ötürü kutluyorum. Ulumelanlı olarak köyümüz açısından olumsuz bu durumdan köylülerimizin biran önce kurtulması hepimiz dahil en büyük temennimiz. Bir Ulumelanlı olarak dile getirilen, yazılan yazılardaki gerçeklerle yüzleşmemizin vakti geldi de geçiyor. Ben dahil köyümüzün insanlarının zaman geçirmeden kendilerine çeki düzen vermesi, her şeyden önce köyünün insanlarını kötüleme hastalığından bir an önce kendimizi kurtarıp, köyümüzün insanlarını başkalarının yanında kötülemekten, suçlamaktan kendimizi kurtarıp, önce kendimiz örnek ve iyi doğru bir insan olmalıyız. Kendimizi beğenme başka insanları, yani köyümüz insanını suçlama hastalığından kendimizi kurtarmalıyız. Köyümüz insanının diğer bir hastalığı hasetçilik, yani başka insanları çekememezlik hastalığı, Ahmet şunu almış, Mehmet şunu almış, deyip onu bunu çekiştirme, köyümüz insanının maddi yönden refah içinde olmasını çekemeyen, bunun dedikodusunu yapmak çok yanlış, köyümüz insanlarının maddi bakımdan iyi bir seviyeye gelmesi köylülerimizi sevindireceği yerde, maddi bakımdan evi arabası olan insanları çekememek dedikodusunu yapmak çok yanlış ahmet'in arabası var parayı nereden bulmuş, nasıl almış demek, dedikodusunu yapmak çok yanlış ve çok çirkin bir davranış, köyümüz insanının aldıkları ve yaptıkları ile gurur duyacağımız yerde, köyümüz insanını çekememek, dedikodusunu yapmak hiç kimseye hiç bir şey kazandırmaz, çok şey kaybettirir. Aynı şeyi bir başkası da sizin çocuklarınız, yakınlarınız için söylediğinde siz nasıl karşılarsınız. Zaman geçirmeden Ulumelan'lılar olarak, her zaman kendimizi doğru insan olarak görme ve her zaman köyümüzdeki başka insanları kötüleme hastalığından ve çekemezlik, insanlarımızın dedikodusunu yapma hastalığından ne zaman kurtulursak gerçek Ulumelan'lı oluruz.

ULUMELAN'LI OLMAK GERÇEKTEN BİR AYRICALIK MIDIR?

9 Eylül 2011 Cuma

ULUMELANLI VEYA MELANLI OLMAK NE DEMEKTİR? :: BELENLİ ULUMELAN KÖYÜ

Ulumelanlı veya Melanlı olmanın anlamı ve önemi çok büyüktür. Ulumelan Küyünün tarih içindeki yerine baktığımız zaman, tarih içinde bir çok medeniyetlere ev sahipliği yapmış, çok eski bir köydür. Köyümüzün tarih içinde bu güne gelene kadar, değişik adlar almıştır. Belenli Köyünün önceki adı, Ulumelan, Ulumelan Kadılığının daha önceki adı da Melandır. Tarih içinde değişik isimlerde zikredilen köyümüzün tarihten bugüne kadar çok çeşitli isimler altında bugüne kadar gelen isimleri, Melan, Ulumelan ve Belenli Köyü adları birbiri ardı sora gelen geçmişten günümüze kadar gelen köyümüzün adlarıdır. Ulumelan veya Melanlı olmak farkı şeyler değildir.

ULUMELAN-BELENLİ KÖYÜ DERNEKLERİNİN ÖNEMİ

Ulumelanlı olmak gerçekten bir ayrıcalıktır. Bu ayrıcalığın nedeni, dere boyu köylerinden yerleşim yeri olarak çevremizdeki en güzel köylerden birisi bizim köyümüz, Ulumelanlı olarak köyümüzün kıymetini bilmeliyiz. Bu amaçla çevre köylere örnek davranışlar içinde, örnek bir köy olma yolunda köyümüz için elimizden geleni yapmalıyız. Ulumelanlı olarak, yeni yetişen genç nesle, gelenek ve göreneklerimizi aktarmak için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz. Akrabalık bağlarımızı ayakta tutmak için, akrabalarımız arasında ilişkilerimizi sıcak tutmalıyız. En önemlisi Ulumelanlı olarak, birlik ve beraberlik içinde köyümüz için ne yapılacaksa, en iyisini en güzelini yapmak için uğraşmalıyız. Ankara-İstanbul'daki derneklerimiz köyümüzün birlik ve beraberliğinin sürdürülmesi açısından yaşatılması gereken çok önemli değerlerimizdir. Köy Derneğinin faaliyetlerini sürdürülmesi köyümüz açısından önemi çok büyüktür. Köyümüz adına tek başına yapamayacağımız işleri, dernek kanalıyla çok daha kolay bir şekilde yapabiliriz,. Köyümüzde dernek kuruldu kurulalı derneğe üye olmamış ve çocuklarını evlendiği halde derneğe üye olmaları konusunda uyarmamış köylülerimizin olduğunu üzülerek görmekteyiz. Köy derneğinin önemini kavrayamamış  köylülerimizin bir an önce, derneğe başvurarak, dernek üye kayıtlarını yaptırmaları gerekmektedir. Köyünü seven ve köyüne değer veren herkesin köy derneğine üye olma bilincinde olması ve bu bilinci de  genç nesle aşılamalıyız. Köylülerimizden, çocukları evlenen ve yeni evlenenlerin köy derneğine üye olmaları konusunda çocuklarını uyarması Ulumelanlı olmanın köyünü seven herkesin en önemli vazifesi olmalıdır. Sadece ben Ulumelanlıyım köyümü çok seviyorum demekle Ulumelanlı olunmaz, köyümüzü gerçekten çok seviyor ve köyümüze değer veriyorsak, Ulumelanlı olarak, en başta gelen görevimiz, köyümüz için her türlü hizmeti yapmak için büyük bir fedakarlık içinde çalışan, Ankara-İstanbul'da faaliyetlerini sürdüren dernek yönetimlerine elimizden gelen her türlü, maddi ve manevi desteğimizi esirgemeden, köy derneği yönetimine yardımcı olmak Ulumelanı olarak, en başta gelen görevimiz olmalıdır. Dernek yönetiminin yaptığı her türlü hizmetin köyümüz için yapıldığının bilincinde olmalıyız. Ankara-İstanbul'daki köy derneği yönetimine yardımcı olma konusunda, Ulumelanlı olarak,   Dernek üye aidatlarını zamanında, dernek yönetiminin aramasına fırsat vermeden,  dernek yönetimine ulaştırmaları gerekmektedir. Derneğin ayakta kalması varlığını sürdürmesi dernek üyelerinin aidatlarını zamanında yatırmasına bağlı olduğunun bilincinde olarak, dernek yönetiminin aramasına, kapımıza gelmesine fırsat vermemeliyiz. Ulumelanlı olarak köyümüzü gerçekten seviyorsak, köy derneğini de köyümüz kadar seveceğiz, köy derneğinin köyümüze, köylülerimize hizmet için kurulduğunu, köy derneğinin yaptığı her türlü hizmetten, bütün köylülerin faydalandığını unutmadan, köyümüz derneklerine, üye aidatlarını yatırma konusunda bir yarış içinde olmalıyız. Köy derneğine yardımcı olma konusundaki bu yarışta, Ulumelanlıyım diyen herkesin en başta gelmesi gerekmektedir. Köyünü seven, değer veren herkese bu konuda büyük görev düşmektedir.

7 Eylül 2011 Çarşamba

Belenli-Ulumelan Köyü tarihi konumu itibarıyla asırlar boyu, toprakları üzerinde bir çok uygarlıkların geçtiği, konumu itibariyle medeniyetlere köprü olmuş bir köydür. Köyümüz insanı kuşaktan, kuşağa gelenek ve göreneklerini yeni nesillere aktarma konusunda elinden geleni yapmasına rağmen, büyük şehirlere göç nedeniyle köyümüzde genç nüfus yoktur. Bunun sonucu olarak, büyük şehirlere göç nedeniyle yıllar geçtikçe, genç nesil büyük şehirlere adapte olmuş, köyünden uzaklaşmış köyüne ancak bayramlarda gitmeye başlamıştır. Ankara-İstanlbul ve diğer illerde yaşayan köylülerimizin çocukları, yani genç nesil birbirlerini ancak bayramlarda veya gelirlerse düğünlerde görebilmektedir. Köyümüz açısından bu çok acı bir durumdur. Köyümüzün geneli birbiri ile akrabadır. Bu genç neslin birbirlerini yani, köyünün diğer gençlerini tanımadan bilmeden yetişmesi atalarımızın kemiklerini sızlatmaktadır.
Ulumelan köyü gerçeğini isteyen kabul ve reddeder bu acı gerçek köyümüz insanının yıllardır bir türlü kurtulamadığı, bir cehalet kendini bilmezlik hastalığıdır. Köyümüz insanı her zaman birilerini suçlayarak, kötüleyerek zaman harcar, köyümüzün insanı her zaman köyündeki başka insanları suçlar, ahmet çok kötü, mehmet çok kötü onun için köyündeki herkes kötüdür. Yalnızca doğru dürüst insanın kendisi olduğunu sanır, bu yüzden kendinde hiç kusur aramaz, devamlı köyünün insanlarını başkalarının yanında kötülemekten çekinmez. Bu hastalıktan yıllardır köylülerimizi kurtaramadık, bu cehalet, suçu her zaman başkalarında arama hastalığı Melan gerçeğidir. Bu gerçeği görmemezlikten gelmek, Melan gerçeğini inkar etmekle kurtulamayız. Bu hastalıktan kurtulmanın yegane yolu, Melanlılar olarak, bu gerçeği kabul ederek, başka köylülerimizi suçlamak yerine, önce kendimizi düzeltmeye çalışacağız. Melanlılar olarak herkes önce kendini düzeltecek, hiç kimseye çamur atmadan, kötülemeden önce kendisi doğru, dürüst insan olacak, çevresine zarar vermeyecek, dedikodu etmeyecek, hiç kimsenin arkasından konuşmayacak bunları ne zaman başarırsak bu Ulumelan gerçeğinden kurtulmuş, gerçek melanlı olmuş oluruz.

5 Eylül 2011 Pazartesi

GELİN BİR OLALIM BİRLİK OLALIM, HER ŞEY KÖYÜMÜZ İÇİNDİR

BELENLİ KÖYÜ (ULUMELAN) 
Belenli köyü Ankara iline 200 km, İstanbul iline 450 km, Çankırı iline 120 km, Kurşunlu ilçesine 22 km, Bayramören’e 7 km Boyalı’ya 15 km uzaklıkta bulunmaktadır. Ilgaz dağlarının batı ucunu oluşturan Melen dağı ve Davas tepesi ile kuzeyindeki Gürgenli dağların oluşturduğu Melan vadisinin hemen karşı yüzünde Karataş ve Koçlu köyleri bulunur. Batısında ise Dalkoz köyü ve daha ileride Bayramören ilçesi, Güneyinde Çaylıca, Çırdak, Madenli, Doğusunda Sarıalan, Kuzey batısında Oymaağaç köyleri bulunmaktadır. Belenli köyünde 2007 yılında başlayan kadastro çalışmaları 2008 yılında tamamlandı. Köyümüzde meyve ağacı olarak başta ceviz,elma,erik,dut ağaçları yanı sıra diğer meyve ağaçlarıda bulunmaktadır. Köydeki eski eveler 2 katlı olup alt kat hayvanlar için ahır olarak üst kat ise iki “aş evi” diye nitelendirilen kışlık odalar ve bir “yaz evi” diye nitelendirilen yaz odası bulunurdu. Bu odaların dışında kalan kesim “hayat” diye nitelendirilen geniş kesimdir. Hayatta “herkil” denilen tahtadan yapılmış erzak depoları bulunur. Tuvalet yine ikinci katta hayat’ın devamında bir yerdedir. Tuvalete girmeden önce “abdestlik denilen bir yer bulunur ki burası bulaşıkların yıkandığı ve abdest alınan bir yerdir. Hayat denilen kesim soğuğa ve rüzgara muhafazalı olmayan bir kısındır. Aş evi diye nitelendirilen kış odalarında en fazla elli cm büyüklüğünde oldukça ufak birer pencereleri bulunur. Bu odaya girildiğinde karşıda bulunan ocak başı olarak bilinen yerde ise ateş yakılır ve yemek pişirilir. Orta yerde bir odun sobası bulunur. Yakacak olarak köyde yalnızca odun kullanılır. Yaz evinin pencereleri üç yada daha fazla olmakta ve pencerelerin büyüklükleri aş evininkinden daha fazla olmamaktadır. Yaz odasında çoğu zaman iki duvara yapışık ve genişliği oldukça dar sedir bulunur. Kış odalarının birisi oturmak için kullanılırken diğeri ise yatak odası olarak kullanılır. Günümüzde ise nostalji kokan ahşap evler birer, birer yıkılarak yerini tuğla ve betona bırakmaktadır.


Belenli köyü’nün tarihi geçmişi konusunda kesin şeyler söylemek mümkün değildir. Eski adıyla “ULUMELAN” yeni adıyla “BELENLİ” köyünün ne zaman ve nasıl kurulduğu bilinmemektedir. Ancak Osmanlı İmparatorluğunun son merkezi idare örgütleşmesi içerisinde, Kastamonu vilayeti, Çankırı sancaklığına bağlı bir kadılık merkezi olduğu, tapu kayıtları ve diğer yazılı kaynaklarla sabittir. Hatta bugün Belenli’nin bağlı bulunduğu ilçe merkezi Kurşunlu eski adıyla Karacaviran 1382 yılında Ulumelan kadılığından alınarak, bucak merkezi olarak Çerkeş iline bağlanmıştır. (Çankırı İl yıllığı 1966)

1071 Malazgirt Zaferinin kazanılması ile birlikte Anadolu’nun fethi hareketinin hızlandığı ve bu zafer ile Anadolu’nun kapılarının Türklere açıldığı bilinir. Bu yeni başlayan Anadolu’nun Türkleştirilmesi ve İslamlaştırılması sürecinde bir çok uç beyi Alparslan tarafından değişik yerlerin fethi için görevlendirilmişlerdir. Çankırı’nın fethi ise yine bir uç beyi olan Karatekin Bey ve oymağı Çankırı’yı fethetmişlerdir. (Yalçın 1961:4)

Çankırı fethedildikten sonra Türk akınları bu defa Bizans’ın çok önemli bir kıyı şehri Amasra’ya yönelmiştir. İşte Belenli’nin bu akınlar sırasında Çankırı ve Amasra’nın fethi sırasında kurulduğu (Stratejik bir mevkide olmasının da bu fikre ağırlık kazandırması ile) kabul edilebilir. 1882 de Ulumelan’nın bir kadılık merkezi olduğunun sabitliği ve Ulumelan’nın bir preztij aracı olarak halen köy halkı tarafından çevreye karşı kullanılması, hemen tepesindeki Melan Dağının, Bartında denize dökülen ırmağın uzun bir bölümünün Melan çayı adı ile anılması ve içerisinde yirmi civarında köy bulunan vadinin “Melan deresi” olarak bilinmesi Belenli’nin (Ulumelan) köklü bir geçmişi olduğunu ortaya koymaktadır.

Ulumelan’ın adının Belenli olarak değiştirilmesi, (5442 Sayılı Kanunun 2.maddesi gereğince) İçişleri Bakanlığı’nın 28.09.1961 tarihi kararı ile gerçekleştirilmiştir.

1882 yılı sonrası büyük bir ihtimalle Balkan Harbi Öncesine rastlayan bir kuraklık, halkın büyük kısmının Ulumelan’dan göç etmesiyle neticelenmiştir. Bu göçler sonucunda Ulumelan eski önemini kaybetmiştir. 1944 yılı Belenli tarihinde önemli bir yıldır. Çankırı ili, ilçeleri ve köylerinde de 1944 yılı çok önemli can ve mal kaybının olduğu bir depremin meydana geldiği yıldır. Belenli’de 1944 depreminden zarar görmeyen ev kalmazken 4-5 ev dışında tüm evler yıkılmıştır. Depremde 3 kişi hayatını kaybederken çok sayıda hayvan kaybı yaşanmıştır.

Köyümüzde dört mahalle bulunmaktadır. Yukarı mahalle, beri mahalle, öte mahalle ve aşağı mahalle. Köyümüzün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Köyün içmesuyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlıkocağı yoktur. Sağlık evi vardır ancak yıllardır kullanılmıyor. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.