5 Eylül 2011 Pazartesi

GELİN BİR OLALIM BİRLİK OLALIM, HER ŞEY KÖYÜMÜZ İÇİNDİR

BELENLİ KÖYÜ (ULUMELAN) 
Belenli köyü Ankara iline 200 km, İstanbul iline 450 km, Çankırı iline 120 km, Kurşunlu ilçesine 22 km, Bayramören’e 7 km Boyalı’ya 15 km uzaklıkta bulunmaktadır. Ilgaz dağlarının batı ucunu oluşturan Melen dağı ve Davas tepesi ile kuzeyindeki Gürgenli dağların oluşturduğu Melan vadisinin hemen karşı yüzünde Karataş ve Koçlu köyleri bulunur. Batısında ise Dalkoz köyü ve daha ileride Bayramören ilçesi, Güneyinde Çaylıca, Çırdak, Madenli, Doğusunda Sarıalan, Kuzey batısında Oymaağaç köyleri bulunmaktadır. Belenli köyünde 2007 yılında başlayan kadastro çalışmaları 2008 yılında tamamlandı. Köyümüzde meyve ağacı olarak başta ceviz,elma,erik,dut ağaçları yanı sıra diğer meyve ağaçlarıda bulunmaktadır. Köydeki eski eveler 2 katlı olup alt kat hayvanlar için ahır olarak üst kat ise iki “aş evi” diye nitelendirilen kışlık odalar ve bir “yaz evi” diye nitelendirilen yaz odası bulunurdu. Bu odaların dışında kalan kesim “hayat” diye nitelendirilen geniş kesimdir. Hayatta “herkil” denilen tahtadan yapılmış erzak depoları bulunur. Tuvalet yine ikinci katta hayat’ın devamında bir yerdedir. Tuvalete girmeden önce “abdestlik denilen bir yer bulunur ki burası bulaşıkların yıkandığı ve abdest alınan bir yerdir. Hayat denilen kesim soğuğa ve rüzgara muhafazalı olmayan bir kısındır. Aş evi diye nitelendirilen kış odalarında en fazla elli cm büyüklüğünde oldukça ufak birer pencereleri bulunur. Bu odaya girildiğinde karşıda bulunan ocak başı olarak bilinen yerde ise ateş yakılır ve yemek pişirilir. Orta yerde bir odun sobası bulunur. Yakacak olarak köyde yalnızca odun kullanılır. Yaz evinin pencereleri üç yada daha fazla olmakta ve pencerelerin büyüklükleri aş evininkinden daha fazla olmamaktadır. Yaz odasında çoğu zaman iki duvara yapışık ve genişliği oldukça dar sedir bulunur. Kış odalarının birisi oturmak için kullanılırken diğeri ise yatak odası olarak kullanılır. Günümüzde ise nostalji kokan ahşap evler birer, birer yıkılarak yerini tuğla ve betona bırakmaktadır.


Belenli köyü’nün tarihi geçmişi konusunda kesin şeyler söylemek mümkün değildir. Eski adıyla “ULUMELAN” yeni adıyla “BELENLİ” köyünün ne zaman ve nasıl kurulduğu bilinmemektedir. Ancak Osmanlı İmparatorluğunun son merkezi idare örgütleşmesi içerisinde, Kastamonu vilayeti, Çankırı sancaklığına bağlı bir kadılık merkezi olduğu, tapu kayıtları ve diğer yazılı kaynaklarla sabittir. Hatta bugün Belenli’nin bağlı bulunduğu ilçe merkezi Kurşunlu eski adıyla Karacaviran 1382 yılında Ulumelan kadılığından alınarak, bucak merkezi olarak Çerkeş iline bağlanmıştır. (Çankırı İl yıllığı 1966)

1071 Malazgirt Zaferinin kazanılması ile birlikte Anadolu’nun fethi hareketinin hızlandığı ve bu zafer ile Anadolu’nun kapılarının Türklere açıldığı bilinir. Bu yeni başlayan Anadolu’nun Türkleştirilmesi ve İslamlaştırılması sürecinde bir çok uç beyi Alparslan tarafından değişik yerlerin fethi için görevlendirilmişlerdir. Çankırı’nın fethi ise yine bir uç beyi olan Karatekin Bey ve oymağı Çankırı’yı fethetmişlerdir. (Yalçın 1961:4)

Çankırı fethedildikten sonra Türk akınları bu defa Bizans’ın çok önemli bir kıyı şehri Amasra’ya yönelmiştir. İşte Belenli’nin bu akınlar sırasında Çankırı ve Amasra’nın fethi sırasında kurulduğu (Stratejik bir mevkide olmasının da bu fikre ağırlık kazandırması ile) kabul edilebilir. 1882 de Ulumelan’nın bir kadılık merkezi olduğunun sabitliği ve Ulumelan’nın bir preztij aracı olarak halen köy halkı tarafından çevreye karşı kullanılması, hemen tepesindeki Melan Dağının, Bartında denize dökülen ırmağın uzun bir bölümünün Melan çayı adı ile anılması ve içerisinde yirmi civarında köy bulunan vadinin “Melan deresi” olarak bilinmesi Belenli’nin (Ulumelan) köklü bir geçmişi olduğunu ortaya koymaktadır.

Ulumelan’ın adının Belenli olarak değiştirilmesi, (5442 Sayılı Kanunun 2.maddesi gereğince) İçişleri Bakanlığı’nın 28.09.1961 tarihi kararı ile gerçekleştirilmiştir.

1882 yılı sonrası büyük bir ihtimalle Balkan Harbi Öncesine rastlayan bir kuraklık, halkın büyük kısmının Ulumelan’dan göç etmesiyle neticelenmiştir. Bu göçler sonucunda Ulumelan eski önemini kaybetmiştir. 1944 yılı Belenli tarihinde önemli bir yıldır. Çankırı ili, ilçeleri ve köylerinde de 1944 yılı çok önemli can ve mal kaybının olduğu bir depremin meydana geldiği yıldır. Belenli’de 1944 depreminden zarar görmeyen ev kalmazken 4-5 ev dışında tüm evler yıkılmıştır. Depremde 3 kişi hayatını kaybederken çok sayıda hayvan kaybı yaşanmıştır.

Köyümüzde dört mahalle bulunmaktadır. Yukarı mahalle, beri mahalle, öte mahalle ve aşağı mahalle. Köyümüzün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Köyün içmesuyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlıkocağı yoktur. Sağlık evi vardır ancak yıllardır kullanılmıyor. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

6 yorum:

  1. Ankara-İstanbul Melanlıların çoğunluğunun yaşadığı büyük şehirler, bu şehirlerde yaşayan Melanlıların çoğunluğu eş, dost ve akraba ziyareti dışında, birbirlerini düğün ve bayramlar da ancak görebiliyorlar, bu ne kadar acı bir durumdur. Ankara-İstanbul'da yaşayan genç nesilin yüzde kaçı birbirlerini tanıyorlar? birbirinden kopuk yetişen ve birbirlerini tanımayan bu Melanlı genç nesle yepılabilecek en büyük haksızlıktır. Bu haksızlık yıllardır yapılıyor ve halen inatla yapılmaya devam ediyor. Ankara-İstanbul'da yaşayan bizlerin, bu sorunu ortadan kaldırmamızın en iyi yolunun, başka köylerin yaptığı gibi, köy derneğinin önceliğinde. Ankara-İstanbul'da Melanlıları buluşturacak ve gençleri bir araya getirip, tenışıp kaynaştıracak, dernek lokali veya dernek merkezleri açmak. Bu güne kadar yapılması gecikmiş, dernek lokali veya dernek merkezinin , bundan sonra zaman geçirilmeden açılması, yapılması gereken birinci önceliği olan en önemli konudur.

    YanıtlaSil
  2. Melanlılar olarak bizlerin köyümüzü kalkındıracak, köyde ve kentlerde yaşayan Melanlılara gelir getirecek, köyümüzü güzelleştirecek, projeleri gerçekleştirmek Melanlılar olarak hepimizin en büyük amacı olmalıdır. Bu amaç doğrultusunda çalışmak,, bu konude çok değişik projeler üretmeye ihtiyaç vardır. Bu konuda benim projem, katılmayan olabilir. Köyümüzdeki arazilerin değerlendirmesi, bu arazilere,köyün iklim şartlarıa göre yetişecek,iyi gelir getirecek meyve, sebze yetiştiriciliği yapılması veya yaz, kış demeden ürün almak için, seralar kurmak, yetişen ürümleri pazarlamak için yapılması gereken, Melan Köyü Kalkındırma kooperatifini kurmak bu amacımızı gerçekleştirmek için gereklidir.

    YanıtlaSil
  3. Ulumalanlı olmak bir ayrıcalıktır. Köyümüzün adına yakışır şekilde davranmalıyız. Birlik ve beraberlik içinde olmaya gayret göstererek, köyümüz için yapılacak işlerde elimizden geldiği kadar maddi ve manevi yönden destek olmalıyız. Bunun dışında Ankara-İstanbul'da faaliyet gösteren derneklerimize destek olmaya, üye aidatlarını dernek yönetiminin söylemesine fırsat vermeden, dernek yönetimi kapımıza gelmeden derneğe aidat borcumuz varsa, aidatlarımızı zamanında yatırmaya azami gayret göstereceğiz. Ankara-İstanbul'daki köyümüze hizmet için kurulmuş derneklerimize üye olmamış, evlenen, yeni evlenen çocuklarımız, akraba, arkadaşımız yani çevremizde kim varsa derneğe üye olmaları konusunda uyarmalıyız. Köyümüz derneğine üye olma konusunda azami gayret göstereceğiz, köy derneğine üye olma bilincini en başta ailemizden başlayarak çocuklarımıza bu bilinci aşılamalıyız. Köy derneklerinin ayakta kalması ve köyümüzün birlik ve beraberliği açısından Ankara-İstanbul'da faaliyetlerini yürütün derneklere üye olmak ve aidatların zamanında yatırılması konusunda dernek yönetimlerine yardımcı olmak, Ulumelanlı olarak hepimizin en başta gelen görevi olmalıdır.

    YanıtlaSil
  4. ULUMELAN BELENLİ KÖYÜ ÇANKIRI İLİNE BAĞLI BAYRAMÖREN İLÇESİNE BAĞLI BİR KÖYDÜR

    YanıtlaSil
  5. ULUMELAN BELENLİ KÖYÜ'NÜN GEÇİM KAYNAĞI TARIM VE HAYVANCILIKTIR. KÖYÜMÜZ İNSANININ ÇOĞU BÜYÜK ŞEHİRLERE GÖÇ ETTİĞİ İÇİN KÖYÜMÜZ NÜFUSU GİDEREK AZALMIŞTIR. ULUMELAN BELENLİ KÖYÜNDE BÜYÜK ŞEHİRLERE GÖÇ NEDENİYLE, GENÇ NÜFUS YOK DENECEK KADAR AZDIR.

    YanıtlaSil
  6. Belenli-Ulumelan Köyü tarihi konumu itibarıyla asırlar boyu, toprakları üzerinde bir çok uygarlıkların geçtiği, konumu itibariyle medeniyetlere köprü olmuş bir köydür. Köyümüz insanı kuşaktan, kuşağa gelenek ve göreneklerini yeni nesillere aktarma konusunda elinden geleni yapmasına rağmen, büyük şehirlere göç nedeniyle köyümüzde genç nüfus yoktur. Bunun sonucu olarak, büyük şehirlere göç nedeniyle yıllar geçtikçe, genç nesil büyük şehirlere adapte olmuş, köyünden uzaklaşmış köyüne ancak bayramlarda gitmeye başlamıştır. Ankara-İstanlbul ve diğer illerde yaşayan köylülerimizin çocukları, yani genç nesil birbirlerini ancak bayramlarda veya gelirlerse düğünlerde görebilmektedir. Köyümüz açısından bu çok acı bir durumdur. Köyümüzün geneli birbiri ile akrabadır. Bu genç neslin birbirlerini yani, köyünün diğer gençlerini tanımadan bilmeden yetişmesi atalarımızın kemiklerini sızlatmaktadır.

    YanıtlaSil